Birkaç gün önce Tuğrul Selmanoğlu denilen şahıs Atatürk'e Mülteci dediği için mahkeme karşısına çıktı. Gelin isterseniz muhacirlere Mülteci denir mi yoksa denmez mi bunu tartışalım. 

Atatürk'ün Selanik'ten çıkması, yani ailesinin yanından ayrılması Selanik'ik işgal edilmesinden çok daha eski tarihe dayanıyor. Atatürk Selanik'te iken, Selanik bir Türk toprağıydı. Kentin nüfusunun ezici çoğunluğunu Türk nüfusu teşkil ediyordu. 

Kent'te Türklerden sonraki en kalabalık grup ise Yahudiler idi. Rumlar ve Bulgarlar diğer etnik gruplardı. Yani Selanik Yunanlıların çoğunluk olduğu bir yer değildi. Kurtuluş savaşı sonucunda Selanik Türkiye topraklarında kalsa Atatürk nüfus kaydını Gaziantep'e taşımayacaktı. 

Balkan savaşları sırasında Makedonya’yı kaybeden Osmanlı Devleti, 8 Kasım 1912 günü Selanik’i de Yunan kuvvetlerine terk etmek zorunda kaldı. Selanik ilk olarak 1392’de Yıldırım Bayezit tarafından alınmıştı 

Selanik bir tane Yunan zırhlısı sınır denizden yaptığı ateşler sonucu teslim edildi. Osmanlı güçleri hiçbir direnç gösteremedi. Sebebi ise Osmanlı'nın elinde yeterli silah olmaması ve savaşacak gemisinin olmaması idi. Limanda sadece bağlı bulunan ve hareket edemeyecek gemi bulunuyordu. 

Yenilgiyi kabul eden Osmanlı kuvvetleri şehrin anahtarını Yunanlılara teslim etti. 520 yıl içinde Türk yurdu olan Selanik artık Türk yurdu olmaktan çıkacaktı. 

Şimdi başta bahsettiğimiz konuya gelelim. Atatürk, Selanik düşerken orada olmadığı için ve Libya'dan Suriye'ye kadar birçok coğrafyada Osmanlı için savaşırken nasıl mülteci olabiliyor?

Bugün Türkiye'nin herhangi bir bölgesi işgal edilse ve bir Türk vatandaşı kendi memleketinde değil de Türkiye'nin herhangi başka bir ilinde bulunuyor olsa Mülteci mi olmuş oluyor.

O dönemde Selanik'te bulunan Türkler memleketleri işgal edildiği için ülkelerinin farklı bölgelerine gitmek zorunda kalmıştır. Bu kesinlikle mültecilik değildir. Nasıl İstanbul'da ki bir Trabzonlu mülteci değilse Balkan Göçmenleri de Mülteci değil. Ülkenin sahiplerindendir.